Dedemiz ve ailesi
EROĞLU AİLESİNİN SECERESİ
Bizim ecdadımız; 1200’lü yılların sonunda, Horasan’dan Anadolu’ya, HACI BEKTAŞ VELİ ile beraber Suluca Kara Höyük’e –bugünkü ismi Hacı Bektaş olan ilçeye- gelmiş. Sonra, ecdadımız CEMAL ABDAL, Elazığ’ın Karakoçan ilçesine bağlı Delikan Köyü’ne yerleşmiş.
On altıncı yüzyıla kadar orada kalmışlar. On altıncı yüzyılın ortasında, Orçul’un Koçuköyü’ne yerleşen BÜYÜK ABDULLAH DEDE’dir. Abdullah Dede’nin oğlu ZEYNEL DEDE, değişik yerlerde kalmış. Oğlu ABDULLAH DEDE, Kimoğlu’na yerleşmiş. On sekizinci yüzyılın sonlarına doğru, oğlu ZEYNEL DEDE Leventler Köyü’nde ve Gencolar mezrası Darenahal’da kalmış. Zeynel Dede, Kangal Mısırören Köyü’ndeki taliplerine gitmiş ve orada vefat etmiş.
Zeynel Dede’nin oğlu ALİ HAYDAR DEDE, Çukurçimen Köyü’ne yerleşmiş. Kurtuluş Savaşı sırasında yedi yıl boyunca, yöre insanıyla birlikte gönüllü olarak Amasya’da askeriyeye hizmet etmiş. Ayrıca, iki kardeşi Doğu Cephesi’nde şehit düşmüş. Ali Haydar Dede, 20 Şubat 1960’ta Hakk’a yürüdü. Oğlu HÜSEYİN DEDE (Eroğlu), 1969-1973 yılları arasında Erzincan’da il genel meclis üyeliği yaptı. 27 Şubat 1984’te Hakk’a yürüdü. Oğlu HASAN DEDE (Eroğlu), belli bir süre Avrupa’da kaldı. 1985’ten itibaren İstanbul-Kartal-Yakacık, Cumhuriyet Mahallesi’nde yaşamaktadır.
Kaynak: Hasan Dede (Eroğlu)
Yazan: Kızkardeşi Öğretmen Melek Özmen
Dedemiz HASAN EROĞLU ve MELEK ÖZMEN öğretmenimize gönderdikleri bu yazıdan dolayı sonsuz teşekkürler.....
===========================================================
ECDADIMIZIN ŞADILLILAR'LA GÖNÜL BAĞI
Şadıllılar'ın , Anadolu'ya gelen en büyük grubu Bingöl iline bağlı Kiğı ilçesine yerleşmeye çalışmışlar. O tarihte o bölgeye hakim Ermeniler'in saldırısına uğramışlar, aşiret reisleri BAĞIN KALESİ'nde zindana atılmışlardır. Ancak o bölgeye yakın ve bugün Elazığ ili Karakoçan ilçesine bağlı DELİKAN KÖYÜ'nü kuran ve yerleşen Seyit Nuri Cemalettin (Halk arasında CEMAL ABDAL) olarak bilinen Dedemiz tarafından kurtarılırlar. Şadıllılar Cemal Abdal'a o tarihten itibaren ikrar verip talip olurlar.
Bu bilgiler tamamnen Seyit Cemal (Cemal Abdal)'in seceresine dayalıdır. Söz konusu secere Cemal Abdal'ın türbesinin ve ocak evinin bulunduğu Delikan Köyündedir. Bu secere, Selçuklu İmparatoru Alaatin Keykubat tarafından mühürlenerek onaylanmıştır.
ECDADIMIZIN ERZİNCAN'A GELİŞİ
Ecdadımız Büyük Abdullah Dede, 16. yüzyılın ortasında Erzincan ilinin Refahiye ilçesinde (Orçul'un) Koçu Köyü'ne yerleşmiş. Abdullah Dede'nin oğlu Zeynel Dede değişik yerlerde kalmış. İkinci Abdullah Dede Kimoğlu'na yerleşmiş. Onsekizinci yüzyılın sonlarına doğru oğlu ikinci Zeynel Dede, Leventler Köyü ile Gencolar Mezrası arasından Darenahal'a yerleşmiş. Zeynel Dede, Kangal Mısırören Köyü'ndeki taliplerine gitmiş ve orada vefat etmiş. Daha sonra, Ali Haydar Dede (kendi parasıyla satın aldığı yer olan) Çukurçimen'e yerleşmiş.
DEDE-TALİP OLAYININ SOSYOLOJİK AÇIDAN ELE ALINMASI
- Dedeler taliplerinin HAKİMİ: Tüm sorunları (tarla işlerini, komşuluk ilişkilerini, evlilik sorunlarını...) dede çözerdi; mahkeme bilmezlerdi.
- Dedeler taliplerinin HEKİMİ: Sağlık sorunları olunca doktora gitmek diye bir şey yoktu; onu da dede çözerdi (Örneğin, halk arasında “birov” denilen hastalık gibi birçok hastalığı tedavi ederlerdi.)
- Dedeler taliplerinin PSİKOLOĞU: Bütün sinir hastalıkları için dedelere gidilir, onlar hastaya telkinde bulunurlardı (Bugün psikologlar da aynı şeyi yapmıyorlar mı?)
- Dedeler taliplerinin DANIŞMANI: Yol gösteren, reheberlik yapan, öğüt veren yine dedelerdi; yani ecdadımız.
- HÜSEYİN DEDE'ye gelince; yukarıda saydığımız dört maddeye ek olarak çağdaş dünyanın gereklilikleri olan yol, köprü, elektrik ve su hizmetlerinin köylülere sunulmasını sağlamıştır. Kur'an-ı Kerim öğrenmeleri için hoca tutarak, kendi ve komşularının çocuklarına imkan sağlamıştır. Kız çocuklarının okula gitmesine önderlik ederek, kendi kızını okula göndermiştir (Melek Öğretmen Orçul'da ortaokula ilk adım atan kız çocuğudur.)
- HASAN DEDE ise tüm cenaze ve dini nikah işlemlerini yapan, çalışkanlığı ile örnek bir insandır. Yeni yaptığı (halkın desteğiyle) bu tesis ise; cenazelerin yıkanması, cenaze namazlarının kılınması ve ölü yemeğinin bu mekanda verilmesi açısından büyük bir varlık olacaktır. Çünkü birlik ve beraberliği sağlayacaktır. Kültürümüz burada devam ettirilecektir. Geçmişini (kültürünü) bilmeyen geleceğini tayin edemez.
SEVGİLİ ÇUKURÇİMENLİLER:
Sevgide güneş gibi olun,
Dostlukta akarsu gibi olun,
Tevazuda toprak gibi olun,
Öfkede ölü gibi olun.
Çevrenizi ve sağlığınız koruyun, çocuklarınızı okutun, çocuklarınıza güzel bir dünya bırakmaya çalışın, sakın dedikodu yapmayın, yeni evlerinizde mutlu yaşayın.
18.07.2009
Dede (Eroğlu) ailesi adına Melek Öğretmen
===================================================================
Hüseyin Dede- Kızı Sultan
Hüseyin Dede askerlik yıllarına ait resmi
Hüseyin Dede askerlik yıllarına ait resmi
Hanım Eroğlu
Zöhre Doğan
Hasan Eroğlu
Hanım Eroğlu
Melek Özmen (köyümüz okulunun ilk mezunlarından öğretmen)
Dedemiz e ait resim evin arkasında çekilmiş
Hüseyin Dede-Melek öğretmen Ankara 1972
Elif-Şükrü düğün resmi 17.10.1992
30.8.1992 Paris Panten Belediyesi nikah salonu Elif ve Şükrü nikah resmi
Melek öğrtmene ait öğrencilik yıllarından resim
Hüseyin Dedemiz
Deniz Özmen yakın zamanda orçul yöresinde ilk bayan doktorumuz olarak mezun olacak.
Ahmet- Melek- Deniz ,Özmen. ailesi ile birlikte çekilmiş hatıra resmi.
Melek hoca
Hüseyin dedemiz
Özmen ailesi Yılmaz Güney mezarı ziyareti
Dedemiz aile resmi
Deniz hanım
Özmen ailesi Yılmaz Güney mezarı ziyareti